Sungate VipStar Plus HD Uydu Alıcısı
Kutunun üzerindeki tozlu kargo poşetini yırtıp çıkardığımda, evin içi o bildik hafta sonu sessizliğindeydi. Salonun bir köşesinde, yıllardır aynı yerinde duran televizyonun arkasından çıkan kablo yığını, bir canavarın bağırsakları gibi sarkıyordu. Ortamın havası, biraz tembellik, biraz da "acaba halleder miyim" tedirginliği kokuyordu. Bu Uydu Alıcısı kategorisindeki her cihazın evine girdiği an, biraz böyle olur. Eski alıcı, artık yeni kanalların şifresini çözemiyor, ekran ya karıncalanıyor ya da simsiyah kesiliyordu. Yeni gelen Sungate VipStar Plus HD'nin kutusu beklediğimden daha küçük ve hafifti. İçinden çıkan kumanda plastik ama sağlam hissettiriyordu, cihazın kendisi de kompakt, televizyon rafında fazla yer işgal etmeyecek gibi duruyordu. İlk his, "Tamam, bu iş görür" dedirtti. Çünkü asıl mesele, o küçük kutunun içindeki teknik özellikler değil, onu bağlayıp da ekranda net bir görüntü alana kadar geçecek olan süreçti.
Teknik Detayların Günlük Hayata Etkisi
Özellik listesini okumak bir şey, onları gerçek hayatta yaşamak bambaşka. Full HD 1080p çözünürlük, eski alıcıdan gelen bulanık, grenli görüntüden sonra adeta gözlük takmak gibi. Spor maçı izlerken çimdeki her bıçağı, belgeseldeki hayvanın tüyündeki her deseni görmek, sadece "net görüntü" değil, izleme keyfini katlayan bir detay. Ama bu keyif, doğru bağlantı ve ayar yapılınca başlıyor. HDMI çıkışının olması işi inanılmaz kolaylaştırıyor. Tek bir kablo ile hem görüntü hem sesi taşıyorsun. Eski SCART kabloların o karmaşası yok. DiSEqC 1.3 ve USALS desteği ise, birden fazla uydudan kanal izlemek isteyenler için hayat kurtarıcı. Manuel olarak uydu konumlarını, derece derece kaydırarak aramakla uğraşmıyorsun. Cihaza senin bulunduğun konumu giriyorsun, o otomatik olarak uyduları bulup anteni hizalıyor. Bu, saatler süren bir işlemi 10 dakikaya indiriyor.
PVR ve TimeShift özelliği ise günlük hayatın koşuşturmacasında insanı özgürleştiriyor. Yemek yaparken, telefonda konuşurken veya çocukla ilgilenirken kaçırdığın bir diyaloğu geri sarmak, canlı yayını duraklatıp bir fincan kahve almaya gitmek lüks değil artık standart bir beklenti. 5000 kanal kapasitesi, "hafıza doldu" endişesi yaşatmıyor. E-Program Rehberi (EPG) de bir sonraki programı ne zaman başlayacağını görmek, kayıt ayarlamak için pratik. Ancak bu rehberin doğru ve dolu gelmesi tamamen yayıncı kanalın bu veriyi göndermesine bağlı. Bazen boş kalabiliyor, bu da küçük bir hayal kırıklığı.
Saha Deneyimi: Kağıt Üstündeki Gibi mi?
Her şeyi kurup, anteni de USALS sayesinde otomatik hizalattıktan sonra zafer sarhoşluğu içindeydim. Tüm kanallar listelenmiş, görüntü kristal berraklığındaydı. Derken, akşam izlemek için bir film buldum ve kaydetmeye karar verdim. PVR özelliği vardı, harika. Kumandadan kayıt butonuna bastım, ekranda küçük bir kırmızı ışık yandı, "kaydediliyor" yazısı çıktı. İçim rahat, mutfaktayım. Bir saat sonra döndüğümde ekran kararmıştı. Şaşkınlık. Kumandaya bastım, tepki yok. Cihazın önündeki ledler sönüktü. Elektrik kesintisi mi oldu? Yok, televizyon çalışıyor. Çaresizce fişi çekip taktım. Cihaz açıldı, ama kaydettiğim film yok. Neden? Çünkü ben o kaydı, harici bir USB bellek takmadan yapmaya çalışmışım. Cihazın içinde kayıt yapabilecek bir dahili hafıza yokmuş. Bu, kullanım kılavuzunun bir köşesinde yazıyordu elbet, ama o anki "işi hallettim" rahatlığı ve teknolojiye olan güvenle, en temel adımı atlamıştım. O an hissettiğim, kendi aceleciliğime olan öfke ve "aptal gibi hissettim" duygusuydu. Bu mikro başarısızlık, en gelişmiş özelliklerin bile doğru fiziksel donanım (bir USB bellek) olmadan işe yaramayacağını bana acımasızca hatırlattı.
Son Karar: Cüzdanı Yormaya Değer mi?
Bu cihaz, evinde halihazırda uydu anteni olan ve görüntü kalitesini yükseltmek, dijital yayınların tadını çıkarmak isteyen biri için sağlam bir tercih. Otomatik uydu bulma (USALS) özelliği, teknik detaylara boğulmak istemeyen ama birden fazla uydudan kanal izlemek isteyenler için büyük bir avantaj. TimeShift ve PVR (tabii ki bir USB bellek ile) günlük hayatı düzenleyen, izleme alışkanlıklarını esneten özellikler. Görüntü kalitesi de fiyatının hakkını veriyor.
Peki kim uzak dursun? Eğer televizyon karşısında geçirdiğin vakit sadece haberleri açıp kapatmaktan ibaretse, mevcut alıcın HD yayınları da alıyorsa, buradaki ekstra özellikler senin için kullanılmayacak birer detay olarak kalabilir. Ya da evinde internet altyapısı güçlüyse ve IPTV gibi alternatiflere yönelmişsen, bir uydu alıcısına yatırım yapmak mantıklı gelmeyebilir. Ayrıca, "tak-çalıştır" beklentisiyle, hiç kablo ile uğraşmak istemeyen biriysen, bu işin bir miktar kurulum ve ayar gerektirdiğini bilmelisin. Sonuçta bu bir Sungate ürünü, lüks veya son teknoloji bir marka değil, bütçe dostu ve işini gören bir seçenek. Eğer sen de benim gibi eski alıcının verdiği görüntüden sıkıldıysan, biraz kurcalamaktan çekinmiyorsan ve özellikle otomatik uydu arama gibi bir konfor arıyorsan, bu cihaz kapısını çaldığın parayı hak ediyor. Sadece kayıt yapmadan önce bir USB bellek takmayı unutma, benim yaşadığım mikro facialeri yaşama.
Bu Ürünü Puanla