Öztiryakiler OSOGF 8070 LP Kuzine Fırın

Kamyondan inip taşıdığımızda herkesin yüzü değişti, bu fırın gerçek bir ağır top. Montajcı abi yerleştirirken, o bildik 'yeni metal' kokusu bütün mutfağı kapladı. Üstündeki mavi koruyucu filmi sökmek bile zevkliydi, sanki yeni bir arabanın kokusu gibiydi. İlk açtığımda, içinden çıkan rayların hafif gıcırtısı ve düğmelerin o tok 'klik' sesi, 'sağlam iş' dedirtti.

Yaşadığım O "An"

İlk kullanımda hevesle patates koydum fırına. 'Kuzine nasıl olsa, her tarafı eşit pişirir' diye düşünüyordum. Acemiliğim, tepsiyi tam ortalamak yerine, rayların en arkasına, duvara yakın bir yere sürüp kapatmamla başladı. Fırın ısındı, zaman geçti, koku güzel geliyor. Pişti zannettiğim patatesleri çektiğimde gördüğüm manzara içler acısıydı: Ön tarafı neredeyse kömür, arka tarafı çiğ kalmıştı. Meğer bu Öztiryakiler kuzinesi de o kadar merhametli değilmiş, ısıyı öne veriyormuş. O gün, "fırın kullanmayı bilmiyormuşum" diye kendime güldüm. Tepsiyi ortalamak bu işin olmazsa olmazıymış, çaktım onu.

Dikkatimi Çeken İnce Detaylar

• Isınma Hızı: Beklediğimden hızlı ısınıyor. LPG'li olmasından mıdır bilmem, yemek yapma planı yapıp da saatlerce beklemiyorsun.
• Dört Gözün Gücü: En büyük tencereyi bile alan ocak gözleri iş görür. Aynı anda çorba kaynatıp, tava ve tencerede iki iş birden yapınca telaşa düşmüyorsun.
• Temizlik Kolaylığı: Yüzeyi düz, köşesiz. Yağ sıçrasa bile bir bezle silip atıyorsun. İçinin emayesi de yapışan şeyleri kolay bırakıyor, çok zorlanmıyorsun.
• Sadelik: Zamanlayıcı, air fryer falan yok. Düğmeler net, anlaşılır. Kafan karışmıyor. Aydınlatma olmaması bazen içine bakarken zorluyor ama telefon feneriyle idare ediyoruz.

Final Yorumum

Bu fırın, süslü püslü özellikler arayanlara göre değil. Temel, sağlam, işini gören bir makine. Fiyatı da oyuncak gibi değil, ama verdiği dayanıklılık ve performans için bence hak ediyor. Eğer sen de benim gibi "ısınsın, pişirsin, temizliği kolay olsun" diyorsan, bu model tırt değil. Ama içinde ne var ne yok diye ışıkla arama, yok öyle bir şey. Canavar gibi ısınıp işini görüyor, fazlasını bekleme.