MSI MAG 346CQ Monitör
Kutudan Çıktığı An: Beklentiler ve Gerçekler
Kutuyu kapıdan aldığımda ilk hissettiğim şey ağırlık oldu. "34 inç kavisli bir monitör bu kadar mı ağır olur?" diye düşündüm içimden. Karton kaliteliydi, MSI'nin o kırmızı-siyah temasını yansıtıyordu ama içindeki straforlar biraz "ucuz" hissettirdi. Sanki biraz daha sertleştirilmiş köpük gibiydi, kenarlarından minik parçacıklar dökülüyordu. Monitörü çıkardığımda ise plastik kasa beni biraz soğuttu. Evet, arka kısım desenli ve havalı görünüyor, RGB ışık yok zaten bence iyi de, dokununca verdiği hissiyat beklentimin biraz altında kaldı. Parayı verdikten sonra daha "sağlam" bir malzeme bekliyorsunuz ister istemez.
Masaya Kurulum ve İlk Piksel Testi
Standı monitöre takmak basitti, vida elle sıkılıyor, alet gerektirmiyor. Bu iyi bir nokta. Ancak standın sadece eğim açısı (tilt) ayarı olması ve yükseklik ayarının olmaması ciddi bir eksiklik. Benim masam biraz alçak ve sandalyem yüksek; monitörü tam karşı hizaya getirebilmek için altına kalın bir kitap koymak zorunda kaldım. Bu fiyat bandında yükseklik ayarı olmamasını anlamak gerçekten zor. Açtım, Windows otomatik olarak 3440x1440 çözünürlüğü tanıdı. Hemen ölü piksel testine girdim. Neyse ki tek bir ölü piksel yoktu, bu konuda şanslıyım. Ancak VA panelin doğasında olan siyah eşitlenmesi (black uniformity) konusunda ekranın sol alt köşesinde hafif bir "parlak leke" efekti fark ettim, özellikle tamamen siyah ekranda belli oluyor. Oyun oynarken veya film izlerken fark edilmiyor ama tek renkli arka planlarda dikkatli bakınca göze çarpabiliyor.
İki Haftalık Zorlu Test: Her Gün 8 Saat
İşim gereği uzun saatler bilgisayar başındayım, akşamları da oyun oynarım. Yani bu monitör hem ofis hem eğlence için çalışıyor. En büyük sıkıntım, AMD FreeSync Premium'un bazen "titreme" (flicker) yapması oldu. Özellikle 100-120 Hz aralığında, oyun içi menülerde veya sabit fps'li sahnelerde ekranın hafifçe titrediğini hissettim. Bunu engellemek için monitör menüsündeki "Adaptive-Sync"i kapatmak gerekti ki, bu da ana satın alma nedenlerinden birini devre dışı bırakmak demek. Bir de şunu söylemeliyim: 180 Hz tazeleme hızını tam anlamıyla hissedebilmek için gerçekten güçlü bir sistem lazım. UWQHD çözünürlükte 180 fps'yi yakalamak kolay değil. Benim kartım (RTX 4070) ile çoğu oyunda ortalama 100-130 fps arasında kalıyorum, yani 180 Hz'in hakkını veremiyorum.
Tasarım konusuna gelirsek... Kavis (1500R) alışmak için biraz zaman gerektirdi. İlk birkaç gün başım döndü resmen. Ama alışınca, özellikle simülasyon ve rol yapma oyunlarında inanılmaz bir sarmalama hissi veriyor. Ofis uygulamalarında ise yatayda inanılmaz yer açtığı için Excel ve tarayıcı pencerelerini yan yana açmak mükemmel. Fakat bu genişlik web sitelerinde bazen garip boşluklara neden oluyor, bazı siteler bu çözünürlüğe optimize edilmemiş.
Neler İyi Gidiyor, Neler Can Sıkıcı?
- Artılar: UWQHD çözünürlük ve 21:9 oran oyun ve prodüktivite için harika bir deneyim sunuyor. VA panelin kontrast oranı (4000:1) sayesinde siyahlar gerçekten derin, OLED değil tabii ama LED monitörler arasında fark edilir seviyede iyi. 1 ms MPRT tepki süresi hareketli sahnelerde belirgin şekilde netlik sağlıyor, hayaletlenme minimum seviyede.
- Eksiler: Plastik kasası ucuz hissettiriyor ve yükseklik ayarı yok! Bu büyük bir problem. FreeSync titremesi sinir bozucu olabiliyor. Ayrıca HDR Ready etiketi sadece kağıt üzerinde kalıyor; HDR içerikleri açtığımda parlaklık (300 nit) ve renk dinamikleri yetersiz kalıyor, HDR efektini doğru düzgün vermiyor.
Son Söz: Paranın Karşılığını Alabiliyor Musun?
Dürüst olmak gerekirse karmaşık duygular içindeyim. Eğer ultra geniş, kavisli bir panele geçmek istiyorsanız ve bütçeniz sınırlıysa, teknik özellikleri bakımında rakipsiz sayılır: 180 Hz, UWQHD, VA panelin derin siyahları... Ancak MSI'nin bu modelde kesinlikle bazı köşeleri kestiği hissi var; plastik kalitesi, ayak tasarımının basitliği gibi.
Kimler alsın? Esas olarak oyuncular ve geniş ekran üretkenliğe ihtiyaç duyanlar ama "premium" kasa detaylarına takılmayanlar. Sakının: Kusursuz bir HDR deneyimi veya her açıdan ayarlanabilir ergonomik bir stand arayanlar, ince detaylarda titizlenen kullanıcılara pek hitap etmeyebilir.
Verdiğim paraya değdi mi? Teknik spesifikasyonlar bazında evet, ama dokunma hissiyatı ve bazı küçük donanım eksiklikleri nedeniyle içimde ufak bir burukluk var. Eğer bugün tekrar karar versem, belki de biraz daha fazla bütçe ayırır veya ikinci el piyasasına bakardım.
Bu Ürünü Puanla